Enflasyon Nedir?

  • 24.10.2023 00:00:00 / Osmanlı Menkul Döviz Yazarı

Enflasyon deyince akla ilk gelen günlük hayatta çokça kullandığımız mal ve hizmetlerin fiyatlarının artmasıdır yani fiyatlar genel düzeyinin yükselmesidir. Ancak mal ve hizmetlerin fiyatları zaman içinde artabilir veya azalabilir. Enflasyon sadece belli bir malın veya hizmetin fiyatının tek başına artması değil, fiyatların genel düzeyinin sürekli bir artı göstermesidir. Diğer bir deyişle, sadece bazı malların fiyatlarının sürekli artması ya da tüm malların fiyatlarının bir sefer artması enflasyon değildir. Örneğin aylık enflasyon oranının yüzde 1 olması, o ay içinde fiyatlar genel seviyesinin bir önceki aya göre yüzde 1 oranında arttığını gösterir. Yıllık enflasyonun yüzde 60 olması da, fiyatların bir önceki yıla göre ortalama yüzde 60 oranında arttığını, örneğin geçen yıl 20 milyon TL’ye alınan bir mal sepetinin bu yıl ancak 32 milyon TL’ye alınabileceğini ifade eder.

Enflasyonun Kaynağı Nedir?

Talep Enflasyonu: Talep enflasyonu genellikle para arzının artmasının tüketimi artırması sonucu ortaya çıkar. Ekonomideki toplam arzın talebi karşılayamaması sonucu para arzının artmasıyla artan talebi karşılamak için firmalar ilk aşamada kapasitelerini artırma yoluna giderler; bu amaçla fazladan işçi alınması, fazla mesai yapılması, yeni makineler alınması firmaların maliyetlerini artması demektir. Fiyatlarla beraber gelirler ve harcamalar da artarsa, enflasyonda artar. Çünkü ellerinde daha fazla para olunca tüketicilerin mal ve hizmetlere olan talebi artar ve satın almak istedikleri mal için daha fazla fiyat verebilirler. Artan maliyeti karşılamak için firmalar fiyatlarını artırırlarsa, enflasyona sebep olurlar. Ekonomist Paul Krugman bu durumu öyle ifade etmektedir: “Para arzını artırmak çok fazla tatlı yemek gibidir; yerken kendinizi iyi hissedersiniz... Bunun faturası ise sonradan çıkar” (Fortune Dergisi, 2 şubat 1998). Para arzının artmasıyla başlangıçta azalan işsizlik ve artan kârlarla ekonomide canlanma başlar, ancak bu olumlu etkiler kısa süre sonra yerini artan enflasyona ve getirdiği olumsuzluklara bırakır.

Devalüasyon Nedir?

Ulusal paranın dış satın alma gücünün, hükûmet tarafından alınan bir kararla düşürülmesi. Genellikle sabit kur sistemlerinde, ödemeler dengesi açık veren ülkelerde uygulanır. Yani paranın iç piyasada satın alma gücü düşüyorsa enflasyon, dış satın alma gücü düşüyorsa devalüasyon ön plana çıkmaktadır.

Devülüasyon sabit kur rejimi politikasını süren bir  ülkenin, ekonominin yabancı kur karşısındaki değerinin, yetkili makamlarca alınan bir kararla düşürülmesi demektir. Bununla birlikte cari dengesi açık veren ülkenin veya ekonominin döviz tarafında da negatifleşen ekonomiler tarafından ele alınmaktadır.

Para Politikası Nedir? Nasıl çalışır?

Paranın zaman içinde değerini kaybetmemesi, fiyatları belirleyen bir hesap birimi ve bir değişim aracı olarak işlevlerini yerine getirebilmesi için piyasadaki toplam para miktarının piyasadaki mal ve hizmet miktarıyla uyumlu olması gerekir. Para miktarı, mal ve hizmet miktarına oranla fazla olduğunda ulusal paranın alım gücü düşer (enflasyon), para miktarı az olduğunda ise alım gücü artar (deflasyon). Para politikası, merkez bankasının faiz oranlarına, döviz kuruna ve para arzına yönelik kararları yoluyla toplam talebi ve dolayısıyla da enflasyonu etkilemesini ifade eder. Merkez bankaları genellikle, fiyat istikrarını sağlamada faiz oranlarını temel araç olarak kullanır. Faiz oranlarına dair alınan kararların çeşitli kanallarla enflasyonu nasıl etkilediğini göstermektedir. Buna göre, merkez bankasının belirlediği faiz oranları bankaların ve diğer finans kurulularının kendi müşterileri için belirledikleri faiz oranlarını, verdikleri kredi miktarını, hisse senedi ve bono fiyatları ile döviz kurunu ve bekleyişleri etkilemektedir.

TCMB oranında yapılan değişiklik enflasyon üzerindeki etkisini dört kanaldan gösterir:

1. TCMB faiz oranlarında yaptığı bir değişiklik, diğer banka ve finans kurumlarının uyguladıkları faizler üzerinde etkili olur.

2. Piyasa faiz oranları aynı zamanda bankalardan alınan kredi miktarının ve hisse senedi, döviz gibi varlıkların fiyatlarının değişmesine yol açar.

3. Faiz oranlarına ilişkin kararlar yurt içi faiz oranları seviyesi ve uluslararası faiz oranları arasındaki göreli ilişkiyi ve ülkeye gelen yabancı sermayeyi etkiler.

4. Faiz oranlarına ilişkin kararlar aynı zamanda beklentileri , beklentiler de ileriye dönük kararları etkiler.

Enflasyon deyince akla ilk gelen günlük hayatta çokça kullandığımız mal ve hizmetlerin fiyatlarının artmasıdır yani fiyatlar genel düzeyinin yükselmesidir. Ancak mal ve hizmetlerin fiyatları zaman içinde artabilir veya azalabilir. Enflasyon sadece belli bir malın veya hizmetin fiyatının tek başına artması değil, fiyatların genel düzeyinin sürekli bir artı göstermesidir. Diğer bir deyişle, sadece bazı malların fiyatlarının sürekli artması ya da tüm malların fiyatlarının bir sefer artması enflasyon değildir. Örneğin aylık enflasyon oranının yüzde 1 olması, o ay içinde fiyatlar genel seviyesinin bir önceki aya göre yüzde 1 oranında arttığını gösterir. Yıllık enflasyonun yüzde 60 olması da, fiyatların bir önceki yıla göre ortalama yüzde 60 oranında arttığını, örneğin geçen yıl 20 milyon TL’ye alınan bir mal sepetinin bu yıl ancak 32 milyon TL’ye alınabileceğini ifade eder.

 

ENFLASYONUN KAYNAĞI NEDİR?

 

Talep Enflasyonu: Talep enflasyonu genellikle para arzının artmasının tüketimi artırması sonucu ortaya çıkar. Ekonomideki toplam arzın talebi karşılayamaması sonucu para arzının artmasıyla artan talebi karşılamak için firmalar ilk aşamada kapasitelerini artırma yoluna giderler; bu amaçla fazladan işçi alınması, fazla mesai yapılması, yeni makineler alınması firmaların maliyetlerini artması demektir. Fiyatlarla beraber gelirler ve harcamalar da artarsa, enflasyonda artar. Çünkü ellerinde daha fazla para olunca tüketicilerin mal ve hizmetlere olan talebi artar ve satın almak istedikleri mal için daha fazla fiyat verebilirler. Artan maliyeti karşılamak için firmalar fiyatlarını artırırlarsa, enflasyona sebep olurlar. Ekonomist Paul Krugman bu durumu öyle ifade etmektedir: “Para arzını artırmak çok fazla tatlı yemek gibidir; yerken kendinizi iyi hissedersiniz... Bunun faturası ise sonradan çıkar” (Fortune Dergisi, 2 şubat 1998). Para arzının artmasıyla başlangıçta azalan işsizlik ve artan kârlarla ekonomide canlanma başlar, ancak bu olumlu etkiler kısa süre sonra yerini artan enflasyona ve getirdiği olumsuzluklara bırakır.

Devalüasyon Nedir?

 

Ulusal paranın dış satın alma gücünün, hükûmet tarafından alınan bir kararla düşürülmesi. Genellikle sabit kur sistemlerinde, ödemeler dengesi açık veren ülkelerde uygulanır. Yani paranın iç piyasada satın alma gücü düşüyorsa enflasyon, dış satın alma gücü düşüyorsa devalüasyon ön plana çıkmaktadır.

Devülüasyon sabit kur rejimi politikasını süren bir  ülkenin, ekonominin yabancı kur karşısındaki değerinin, yetkili makamlarca alınan bir kararla düşürülmesi demektir. Bununla birlikte cari dengesi açık veren ülkenin veya ekonominin döviz tarafında da negatifleşen ekonomiler tarafından ele alınmaktadır.

 

PARA POLTKASI NEDİR, NASIL ÇALIŞIR?

Paranın zaman içinde değerini kaybetmemesi, fiyatları belirleyen bir hesap birimi ve bir değişim aracı olarak işlevlerini yerine getirebilmesi için piyasadaki toplam para miktarının piyasadaki mal ve hizmet miktarıyla uyumlu olması gerekir. Para miktarı, mal ve hizmet miktarına oranla fazla olduğunda ulusal paranın alım gücü düşer (enflasyon), para miktarı az olduğunda ise alım gücü artar (deflasyon). Para politikası, merkez bankasının faiz oranlarına, döviz kuruna ve para arzına yönelik kararları yoluyla toplam talebi ve dolayısıyla da enflasyonu etkilemesini ifade eder. Merkez bankaları genellikle, fiyat istikrarını sağlamada faiz oranlarını temel araç olarak kullanır. Faiz oranlarına dair alınan kararların çeşitli kanallarla enflasyonu nasıl etkilediğini göstermektedir. Buna göre, merkez bankasının belirlediği faiz oranları bankaların ve diğer finans kurulularının kendi müşterileri için belirledikleri faiz oranlarını, verdikleri kredi miktarını, hisse senedi ve bono fiyatları ile döviz kurunu ve bekleyişleri etkilemektedir.

TCMB oranında yapılan değişiklik enflasyon üzerindeki etkisini dört kanaldan gösterir:

1. TCMB faiz oranlarında yaptığı bir değişiklik, diğer banka ve finans kurumlarının uyguladıkları faizler üzerinde etkili olur.

2. Piyasa faiz oranları aynı zamanda bankalardan alınan kredi miktarının ve hisse senedi, döviz gibi varlıkların fiyatlarının değişmesine yol açar.

3. Faiz oranlarına ilişkin kararlar yurt içi faiz oranları seviyesi ve uluslararası faiz oranları arasındaki göreli ilişkiyi ve ülkeye gelen yabancı sermayeyi etkiler.

4. Faiz oranlarına ilişkin kararlar aynı zamanda beklentileri , beklentiler de ileriye dönük kararları etkiler.

Siz de risk almadan Forex'te işlem yapmak ister misiniz? Denemek için tıklayınız.

Diğer Yazılar